Çocukların akran ilişkileriyle ilgili farklı varsayımlara dayanan sosyal gelişim kuramları sosyal davranışların nasıl ve ne zaman öğrenildiği ile ilgili geniş bilgiler sunar.İnsan davranışını açıklayan en önemli kuramlardan biri olarak kabl edilen psikanalitik yaklaşımda Freud,sosyalleşmeyi çocuğun anne babasına duyduğu duygusal bağın diğer kişilere uzantısı olarak görmüştür.
Çocuğa doyumu sağlayan anne babaların yerini akranlar alır.6 ve 11 yaşları arasındaki bu evrede çocuklar kendi cinslerinden arkadaşları karşı cinsten olanlara tercih ederler.
Arkadaş ilişkileri çocukların gelişiminde büyük rol oynar.Gelişim sürecinde akranlarıyla yaşadığı yoğun ilişkiler ocuğa,yeterli sosyal uyumu gösterebilmesi ve gerekli sosyal becerilerin kazandırılması için birçok fırsat sağlar.Çocukların etkileşiminde 2 ve 4 yaşları arasında artış olur.Herhangi bir yetişkinin yakın müdahalesi ya da gözlemi olmadan çocuklar birbiriyle daha uzun süreli oyun oynamaya ve bir dizi sosyal beceri geliştirmeye başlarlar.
Okul Öncesi,dönemdeki bedensel ve zihinsel olgunlaşmanın sonucu olarak çocuğun sosyal davranışlarında bir değişim görülür.Bu süreçteki çocuklar akranlarıyla daha karmaşık yapıda ektileşimde bulunabilirler.Ayrıca yuvada ya da anaokulunda yakaladıkları oyun oynama fırsatıyla akranlarıyla yakınlaşmalarına yardımcı olur.
Okulun başlamasıyla birlikte akranların önemi de artmaya başlar.Çocuklar arkadaşlık kurabilmenin ve farklı oyun etkinliklerine katılmanın grup tarafından gördükleri kabule bağlı olduğunu fark ederler.
Okul öncesi çocuğu kendi cinsiyetindeki akranlarıyla oyun oynama eğilimindedir.Ancak bu ayrım ilkokul döneminde daha da belirginleşir.Bu dönemde çocuklar hem cinsleri ile daha çok yakınlaşırlar.Kız çocuklarının oluşturduğu arkadaşlık grupları daha çok büyüktür ve daha çok hareket içermektedir.
İlkokul döneminde çocuk grupları birlikte bisiklete binme,ip atlama gibi oyunlara dayalı oluşur ve grupları oluşturan kişiler sıklıkla değişir.Her iki cinsin bir araya geldiği kalıcı arkadaş grupları ancak daha ileri yaşlarda gözlenebilir.Akran ilişkileri çocuğa pek çok şey kazandırır.Akranlar çocukların kendi kişiliklerini geliştirmeye yardımcı olur.Çocuklar bu ilişkiler kendileri hakkında geribildirim alır,böylece kendileri hakkında algılar oluştururlar.Eşitliğe dayanan bu ilişkilerde,çocukların,sosyal rollerine,konumlarına cinsel kimliğine uygun davranışlar belirlenir.Anne babaların bulunmadığı ortamlarda akranlar,güvenlik ve duygusal destek sağlarlar.
Çocukların yeni ortamlarda yeni insanlarla tanışmalarına yardımcı olur ve sorunlarla baş etmelerini kolaylaştırır.Akran ilişkileri çocuğa pek çok şey kazandırır.Akranlar çocukların kendi kişiliklerinin gelişmesine yardımcı olurlar.Ev ve dış çevrenin sosyal ortam olduğunu hep hatırlamalıyız.Çocuklar soru sorarken,kendilerini ifade ederken,tartışırken onlara kişisel ve sosyal beceriyi kazandırmamız mümkündür.Önemli olan evde ve dış çevrede çocukların kişisel ve sosyal yönlerini desteklemektir.Her yaşantı her ortam yukarda adı geçen becerileri geliştirmemiz için fırsattır.
Bu beceri geliştirmeleri ve kalıcı olabilmesi için ev ortamında anne ve babanın benzer tutum ve davranışlar içinde olması gereklidir.Yeni sosyal beceri kazandırmada bir resim,hikaye,bir kişi(büyükler,arkadaşlar)gibi modelin gösterilmesi,onu gözlemlemesi sağlanmalıdır.Çocuğa model olacak çocuk tarafından beğenilen,sevilen,saygı duyulan veya özdeşleştirdiği bir kişi olması çocuğun o beceriyi taklit etmesine yardımcı olmaktadır.